NOW, THE LAZ AND THE MINGRELIAN HAVE A LULLABY ALBUM TOO
· A BIG PRESENT FROM MIRCAN KAYA TO THE LAZ-MINGRELIAN PEOPLE
· THE FIRST LULLABY ALBUM IN LAZ LANGUAGE
Mircan Kaya turned the sweet colours and the colourful tastes of her childhood years which she has spent in the nature of the East-Black Sea region near the Georgia border, in a mountain village, into a lullaby album with the “cool” musicians of London.
Neither in music history nor Laz music there has been a work like this. Mircan Kaya presents the endangered Laz-Mingrelian language which she hadn’t even been able to convey to her children, to all Laz-Mingrelian babies, youth, and parents.
She salutes from London with British musicians berries, woven baskets, the scent of a mother’s milk, sheep voices, the sweet joy of childhood years, and the traditional-local lifestyle which now has a tendency to vanish. The reason why this album has a sweetness to it that tugs at your heart strings is because Mircan has transfered the sweetness lying deep within her to the music using her voice.
This album which has also captured the attention of significant organisations from England with an agenda to conserve local cultures and languages, is a big present from Mircan to all Laz-Mingrelian people.
Although the lyrics used in the album are written by Mircan, she’s added the words of the famous Abhaz poet Bagrat Şinkuba with Sish Nanni a Lullaby in Abhaz languagethus sending her regards to the Circassian people.
Written geniously with an essence of traditional lifestyle of Laz-Mingrelain people, also using the education principal of “Repetition” which isknown as “The Montessori Method”,Mircan’s lullabies were recorded in London with Jon Wygens on the guitar, Alcyona Mick on the piano, and Ivan Hussey on the cello. Mastering was done by Zound, UK.
NANNI is in music stores with UCM label
Here is a review by Today's Zaman Newspaper
Read this in Turkish
ARTIK
LAZLARIN VE MEGRELLERİN DE BİR NİNNİ
ALBÜMÜ VAR
-
MİRCAN KAYA’DAN LAZ-MEGREL HALKINA BÜYÜK HEDİYE
-
İLK LAZCA NİNNİ ALBÜMÜ
Doğu Karadeniz’in Gürcistan sınırına yakın bir dağ köyünde
doğayla mutlak bir bütünlük içinde geçirmiş olduğu ilk çocukluk yıllarının
bütün tatlı renklerini, lezzetlerini Londra’nın “cool” müzisyenleriyle bir
ninni albümüne dönüştürdü.
Ne müzik tarihinde ne de Laz müziğinde böyle bir çalışma
daha önce yapılmadı. Mircan Kaya, yok olma tehlikesi altında olan ve kendi
çocuklarına bile aktaramadığı Laz-Megrel dilini tüm Laz-Megrel bebeklerine,
gençlerine ve ebeveynlere armağan ediyor.
Böğürtlen, zembil, ana sütü kokusu, kuzu sesleri, bebeklik
ve çocukluk yıllarının o tatlı neşesi, yayılıp kaybolaya yüz tutmuş olan
geleneksel-yerel yaşam biçimini Londra’dan selamlıyor.
Albümün bu kadar iç gıcıklayıcı bir tatlılıkta olması
Mircan’ın benliğinin derinliklerinde yatan tatlılığı sesiyle müziğe
aktarmasından kaynaklanıyor.
İngiltere’den, yerel kültürlerin ve dillerin korunmasına
yönelik çalışmalar yürüten önemli vakıfların da, daha yayınlanmadan dikkatini
çeken bu çalışma Mircan Kaya’dan Laz-Megrel halkına büyük bir armağan.
Bütün sözleri kendine ait albümdeki ninnilerin arasına bir
de, ünlü Abhaz şair Bagrat Şinkuba’nın sözleri ile Şiş Nanni adlı Abhazca
ninniyi ekleyip Çerkezlere de selam gönderiyor Mircan.
Tüm sözleri geleneksel yaşam biçimine, Maria Montessori’nin
“temrinin tekrarında fayda vardır” eğitim esası ile zekice yazılmış olan Mircan
ninnileri İngiliz müzisyenler kayıt ve gitarda Jon Wygens, piyano da Alcyona
Mick, çelloda ise Ivan Hussey ile Londra’da kaydedildi. Zound , UK tarafından
mastering yapıldı.
NANNI , UCM Production etiketiyle müzik marketlerde.
Today's Zaman gazetesinin Nanni albümü hakkında yazmış olduğu yorumu buradan okuyabilirsiniz :
ARTIK
LAZLARIN VE MEGRELLERİN DE BİR NİNNİ
ALBÜMÜ VAR
- MİRCAN KAYA’DAN LAZ-MEGREL HALKINA BÜYÜK HEDİYE
- İLK LAZCA NİNNİ ALBÜMÜ
Doğu Karadeniz’in Gürcistan sınırına yakın bir dağ köyünde
doğayla mutlak bir bütünlük içinde geçirmiş olduğu ilk çocukluk yıllarının
bütün tatlı renklerini, lezzetlerini Londra’nın “cool” müzisyenleriyle bir
ninni albümüne dönüştürdü.
Ne müzik tarihinde ne de Laz müziğinde böyle bir çalışma
daha önce yapılmadı. Mircan Kaya, yok olma tehlikesi altında olan ve kendi
çocuklarına bile aktaramadığı Laz-Megrel dilini tüm Laz-Megrel bebeklerine,
gençlerine ve ebeveynlere armağan ediyor.
Böğürtlen, zembil, ana sütü kokusu, kuzu sesleri, bebeklik
ve çocukluk yıllarının o tatlı neşesi, yayılıp kaybolaya yüz tutmuş olan
geleneksel-yerel yaşam biçimini Londra’dan selamlıyor.
Albümün bu kadar iç gıcıklayıcı bir tatlılıkta olması
Mircan’ın benliğinin derinliklerinde yatan tatlılığı sesiyle müziğe
aktarmasından kaynaklanıyor.
İngiltere’den, yerel kültürlerin ve dillerin korunmasına
yönelik çalışmalar yürüten önemli vakıfların da, daha yayınlanmadan dikkatini
çeken bu çalışma Mircan Kaya’dan Laz-Megrel halkına büyük bir armağan.
Bütün sözleri kendine ait albümdeki ninnilerin arasına bir
de, ünlü Abhaz şair Bagrat Şinkuba’nın sözleri ile Şiş Nanni adlı Abhazca
ninniyi ekleyip Çerkezlere de selam gönderiyor Mircan.
Tüm sözleri geleneksel yaşam biçimine, Maria Montessori’nin
“temrinin tekrarında fayda vardır” eğitim esası ile zekice yazılmış olan Mircan
ninnileri İngiliz müzisyenler kayıt ve gitarda Jon Wygens, piyano da Alcyona
Mick, çelloda ise Ivan Hussey ile Londra’da kaydedildi. Zound , UK tarafından
mastering yapıldı.
NANNI , UCM Production etiketiyle müzik marketlerde.
Today's Zaman gazetesinin Nanni albümü hakkında yazmış olduğu yorumu buradan okuyabilirsiniz :
Ne güzel sözler ve yorumlar...
YanıtlaSilTeşekkürler Levent Bey.
YanıtlaSil